1917, Rusya’nın tarihinde dönüm noktası olan olaylarla dolu bir yıldı. Bu yıl, iki ayrı devrimle anılır: Şubat Devrimi ve Ekim Devrimi.
Şubat Devrimi
Şubat Devrimi, 1917’nin başlarında gerçekleşti ve Rusya’nın çarlık rejimini sona erdirdi. Rusya, büyük bir ekonomik, toplumsal ve siyasi sıkıntı içindeydi. I. Dünya Savaşı’nda (1914-1918) ağır kayıplar yaşanıyordu ve bu durum halk arasında büyük bir hoşnutsuzluk yaratmıştı. Özellikle ekonomik sıkıntılar, işsizlik, açlık ve savaşın getirdiği zorluklar halkın çaresizliğini artırmıştı.
8 Mart 1917’de (Rus takvimine göre 23 Şubat), Petrograd’da (bugünkü St. Petersburg) uluslararası Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen gösteriler, hızla kitlesel bir isyana dönüştü. İşçiler, askerler ve diğer gruplar, artan halk öfkesini ifade etmek için sokaklara döküldü. Hızla yayılan protestolar ve grevler, çarlık yönetimine karşı bir isyan niteliği kazandı.
Petrograd’daki isyan, hızla diğer şehirlere ve kırsal alanlara yayıldı. İsyanın büyümesiyle Çar II. Nikolay, tahttan feragat etmek zorunda kaldı. Devrimci gruplar ve geçici bir hükümet oluşturuldu. Bu devrim, Rus İmparatorluğu’nda yüzyıllardır süren çarlık yönetimini sona erdirdi.
Ekim Devrimi
Şubat Devrimi’nin ardından, geçici hükümetin yönetiminde yaşanan zayıflık ve savaşın devam etmesi nedeniyle, Ekim Devrimi gerçekleşti. Ekim 1917’de (Rus takvimine göre), Bolşevik Partisi önderliğindeki Lenin ve onun destekçileri, Petrograd’da (St. Petersburg) iktidarı ele geçirdi.
Bolşevikler, devrimci propaganda ve askeri güç kullanarak geçici hükümete karşı ayaklandılar. 25 Ekim’de (Rus takvimine göre) Lenin’in liderliğindeki Bolşevikler, Kışlık Saray’ı ele geçirerek hükümeti devirdiler. Bu olay, Sovyetler Birliği’nin kuruluşunun ilk adımı oldu.
Ekim Devrimi, Rusya’yı bir sosyalist devlet haline getirdi ve Marksist ilkeler doğrultusunda yönetilen Sovyetler Birliği’nin temelini attı. Bu devrim, dünya tarihindeki en etkili ve uzun ömürlü devrimlerden biri olarak kabul edilir ve birçok ülkeye ilham kaynağı oldu.
Bu devrimler, Rusya ve dünya tarihinin seyrini değiştirdi. Feodaliteyi sona erdirdi, sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan devrim niteliğinde değişikliklere yol açtı ve dünya genelinde devrimci hareketlerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Ancak aynı zamanda, uzun süreli bir iç savaş ve ardından Sovyetler Birliği’nin kuruluşuyla birlikte yeni bir rejimin oluşumunu da beraberinde getirdi.