AIDS, “Acquired Immunodeficiency Syndrome” ifadesinin kısaltmasıdır. Bu hastalık, insan bağışıklık sistemini etkileyen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir viral enfeksiyon olan HIV’in ilerlemiş bir aşamasıdır. HIV, “Human Immunodeficiency Virus”ın kısaltmasıdır ve vücuttaki bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür.
İnsan vücudu, bağışıklık sistemi adı verilen bir savunma mekanizmasıyla enfeksiyonlara karşı mücadele eder. HIV, özellikle CD4 adı verilen beyaz kan hücrelerini hedef alarak vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu hücreler, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan önemli bir bileşendir. HIV, CD4 hücrelerine saldırarak ve çoğalarak vücudun savunma sistemini giderek zayıflatır.
HIV enfeksiyonu genellikle belirtiler göstermez veya ilk enfeksiyon belirtileri grip benzeri semptomlar şeklinde ortaya çıkabilir. Ancak, vücuttaki virüs uzun bir süre (genellikle yıllarca) aktif bir şekilde çoğalabilir ve yavaşça bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu süre zarfında, kişi genellikle enfekte olduğunu bile fark etmeyebilir, ancak virüs bulaştırıcı olabilir.
HIV enfeksiyonu olan bir kişinin AIDS tanısı alabilmesi için genellikle bağışıklık sisteminin belirli bir seviyeye düşmüş olması gerekir. AIDS tanısı, vücudun bağışıklık sistemi normal seviyelerin altına düştüğünde konulur. Genellikle bir HIV enfeksiyonu sonucu CD4 hücre sayısının belirli bir seviyenin altına düşmesi ve/veya AIDS ile ilişkili belirtilerin ortaya çıkması durumunda AIDS tanısı konulur.
AIDS’in belirtileri ve semptomları, bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıflamasından kaynaklanan çeşitli enfeksiyonlar ve hastalıkların ortaya çıkmasıyla ilişkilidir. Örneğin, yaygın enfeksiyonlar (Pnömokistis pnömonisi gibi), belirli kanser türleri (Kaposi Sarkomu gibi), zatürree, özofajit (yemek borusu iltihabı), nörolojik sorunlar ve ağırlık kaybı gibi durumlar sık görülen belirtiler arasındadır.
AIDS’in teşhisi, bir kişinin HIV enfeksiyonuna sahip olduğunun belirlenmesiyle başlar ve ardından CD4 hücre sayısının izlenmesi ve enfeksiyonlarla ilgili belirtilerin incelenmesiyle devam eder. Tedavi, antiretroviral ilaçlar kullanılarak HIV’in çoğalmasını durdurmayı, bağışıklık sistemini güçlendirmeyi ve AIDS ile ilişkili enfeksiyon riskini azaltmayı amaçlar. Erken teşhis ve etkili tedavi, HIV enfeksiyonunun ilerlemesini yavaşlatabilir ve AIDS gelişim riskini azaltabilir.
Ancak, HIV/AIDS konusundaki bilgi eksikliği, stigmanın varlığı ve erişim zorlukları gibi faktörler, bazı toplumlarda teşhis ve tedaviye erişimi sınırlayabilir. Bu durum, HIV/AIDS’in yayılmasını ve etkilerini artırabilir.
Özetlemek gerekirse, AIDS, HIV enfeksiyonunun ilerlemiş bir aşamasıdır ve bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıflamasına yol açar. HIV’in neden olduğu enfeksiyonlar ve hastalıklar, AIDS’in belirtileri arasındadır. Erken teşhis, etkili tedavi ve geniş kapsamlı sağlık politikaları, HIV/AIDS’in yayılmasını kontrol altında tutmak ve etkilerini azaltmak için kritik öneme sahiptir.