Agnostisizm, bilgi ya da inanç konularında kesin bir sonuca varmanın mümkün olmadığını savunan bir düşünce ve felsefi duruştur. Bu terim, Yunanca kökenli olan “agnostos” kelimesinden türetilmiştir ve “bilinemez” ya da “tanınamaz” anlamına gelir. Agnostisizm, genellikle tanrı ya da metafiziksel varlıkların varlığıyla ilgili sorulara yanıt verme yeteneğimizin sınırlı olduğunu iddia eder. Agnostikler, tanrı ya da metafiziksel varlıkların var olup olmadığı konusunda kesin bir bilgiye sahip olmadıklarını ve bu konuda bir kesinlik ya da açıklık bulunmadığını savunurlar.
Agnostisizmin temel ilkesi, insanın kendi bilgi sınırlarını kabul etmesidir. Agnostikler, varlık ya da tanrı gibi metafiziksel konularda kesin bilgilerin elde edilemeyeceğini düşünürler. Bu nedenle, agnostisizm, teistik inançlarla ateistik inançlar arasında bir orta nokta olarak kabul edilebilir. Agnostikler, ateistlerin tanrının varlığını reddetme konusundaki kesinliklerini eleştirirken, aynı zamanda teistlerin tanrının varlığını kesin bir şekilde iddia etmelerini de reddederler.
Agnostisizmin temel prensipleri arasında bilgi sınırlılığı, dünya görüşlerine saygı, açıklık ve epistemolojik alçakgönüllülük bulunmaktadır. Bu yaklaşım, insanın dünya ve evren hakkındaki bilgisinin tamamen eksik ya da sınırlı olduğunu kabul eder. Agnostikler, herhangi bir teistik ya da ateistik iddiaya karşı eleştirel bir duruş sergiler ve bu tür konularda kesin bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını savunurlar.
Agnostisizmin kökenleri, 19. yüzyılın ortalarına dayanmaktadır ve özellikle İngiliz düşünür Thomas Henry Huxley tarafından popülerleştirilmiştir. Huxley, agnostisizmi, bilimsel yöntem ve bilgi sınırlılığına vurgu yaparak savunmuştur. Agnostisizmin bu temel ilke ve düşünce sistemini benimseyen birçok düşünür ve filozof bulunmaktadır.
Agnostisizmin temel argümanlarından biri, tanrı ya da metafiziksel varlıkların varlığı ya da yokluğuyla ilgili somut kanıtların bulunmamasıdır. Agnostikler, bu tür konularda bilimsel yöntemin sınırlarını ve insanın kendi kavrayış yeteneklerini göz önünde bulundurarak, kesin bir bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını savunurlar. Bu durum, agnostisizmin temel prensiplerinden biri olan epistemolojik alçakgönüllülüğün bir yansımasıdır.
Agnostisizm, bireylere açık fikirlilik ve çeşitli dünya görüşlerine saygı gösterme çağrısında bulunur. Agnostikler, çeşitli inanç sistemlerine ve dünya görüşlerine saygı gösterirken, aynı zamanda bu konularda kesin bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını ifade ederler. Agnostisizm, diğer dünya görüşleriyle diyalog kurma ve farklı inanç sistemlerini anlama amacını taşır.
Sonuç olarak, agnostisizm, bilgi sınırlılığına vurgu yaparak, tanrı ya da metafiziksel varlıkların varlığı ya da yokluğuyla ilgili kesin bilgilere ulaşmanın mümkün olmadığını savunan bir düşünce sistemidir. Agnostikler, açık fikirlilik, epistemolojik alçakgönüllülük ve çeşitli dünya görüşlerine saygı gibi temel prensipler etrafında bir araya gelirler.