Anlatıcı bakış açısı, bir hikayenin temel yapı taşlarından biridir ve hikayenin nasıl anlatılacağını, okuyucuya nasıl ulaşacağını ve hikaye dünyasının derinliğini etkiler. Anlatıcı bakış açısı, hikayeyi şekillendiren ve okuyucunun hikaye dünyasına girişini yönlendiren bir unsurdur. Genellikle üç temel anlatıcı bakış açısı vardır: birinci şahıs, ikinci şahıs ve üçüncü şahıs.
Birinci şahıs anlatıcı, hikayenin bir karakteri olarak olayları kendi bakış açısından anlatır. “Ben” bakış açısıyla yazılır ve okuyucu, olayları doğrudan bu karakterin gözünden deneyimler. Bu bakış açısıyla yazılan hikayeler, okuyucuya karakterin duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini daha derinlemesine hissettirme eğilimindedir. Ancak, sadece bu karakterin deneyimleriyle sınırlı olabilir ve diğer karakterlerin iç dünyalarını keşfetme fırsatı daha kısıtlı olabilir.
İkinci şahıs anlatıcı, hikayeyi okuyucuya doğrudan hitap eden bir bakış açısıdır. “Sen” formu kullanılarak yazılır ve okuyucuya doğrudan olayları yaşatır. Bu bakış açısıyla yazılmış hikayeler, okuyucuyu olayların içine doğrudan dahil eder ve onları hikayenin bir parçası gibi hissettirir. Ancak, bu bakış açısıyla yazmak, bazı hikaye türleri için zorlayıcı olabilir ve okuyucunun bağ kurmasını sağlamak için dikkatli bir anlatım gerektirebilir.
Üçüncü şahıs anlatıcı, genellikle “o”, “onlar” gibi üçüncü şahıs zamirleriyle anlatılan ve olayları dışarıdan gözlemleyen bir anlatıcıya sahiptir. Bu bakış açısıyla yazılmış hikayeler, genellikle çoklu karakterleri ve olayları kapsayabilir. Yazar, farklı karakterlerin duygularını ve düşüncelerini aktarabilir, böylece okuyucuya geniş bir bakış açısı sunar. Ancak, bu bakış açısıyla yazarken, yazarın okuyucuyu olaylara yakın hissettirmek için karakterlerin iç dünyalarını derinlemesine aktarması önemlidir.
Anlatıcı bakış açısının seçimi, hikayenin anlatım tarzını ve okuyucuya sunulan perspektifi büyük ölçüde etkiler. Birinci şahıs anlatıcı, derin bir duygusal bağ kurma fırsatı sunarken, diğer karakterlerin bakış açılarından yoksun olabilir. İkinci şahıs anlatıcı, okuyucunun hikayenin bir parçası gibi hissetmesini sağlayabilir, ancak bazı hikaye türlerinde zorlayıcı olabilir. Üçüncü şahıs anlatıcı ise geniş bir bakış açısı sunabilir, fakat okuyucunun duygusal bağ kurmasını sağlamak için dikkatli bir şekilde karakterlerin iç dünyalarını aktarmayı gerektirebilir.
Anlatıcı bakış açısının seçimi, yazarın hikayeyi nasıl anlatacağına ve okuyucunun hikaye dünyasına nasıl gireceğine dair kritik bir rol oynar. Bu seçim, hikayenin derinliğini, duygusal etkisini ve okuyucunun deneyimini büyük ölçüde belirler. Bu nedenle, bir yazarın anlatıcı bakış açısını seçerken dikkatlice düşünmesi ve hikayenin amacına, karakterlerine ve atmosferine en uygun olanı belirlemesi önemlidir.